6 Şubat depremlerinde resmi rakamlara göre, Türkiye’de en az 53.537 kişi hayatını kaybetti. Çok sayıda kişiden ise bir daha haber alınamadı, bunlardan bazıları da çocuklardı.
Gültekin ailesinin Antakya’nın Odabaşı Mahallesi’nde yaşadığı sekiz katlı Nilüfer Apartmanı “iki metrelik bir enkaza” döndü. O enkazdan Burçin-Oğuz Gültekin ve 10 yaşındaki oğulları Ege’nin cenazeleri çıkarıldı. Fakat dört yaşındaki Emir’e dair bir iz bulunamadı.
BBC Türkçe’den Berza Şimşek’e konuşan teyze Nurşen Kısa, “Enkaz kaldırılırken bile iş makinelerinin başında bekledik. Herhangi bir iz, parça, kıyafet bulabiliriz diye. Ama yok. Ne enkazda ne cesetlerin arasında” dedi.
‘BİR KERE BİLE TELEFONUM ÇALMADI, HEP BİZ GİTTİK’
Arama kurtarma çalışmaları son bulunca karakola kayıp başvurusunda bulunduğunu fakat üç ay sonra, “Emir anne tarafında mı, baba tarafında mı kalıyor?” diye sormak için adliyeden arandığını anlatan Kısa Emir’in kayıp olduğunu söylediğinde ise “Buna dair bir şey yok elimizde” cevabını aldığını aktardı.
Nurşen Kısa, bu süreçte kendi imkanlarıyla yedi ilde Sevgi Evleri’ne gidip yetkililere Emir’in fotoğrafını gösterdiğini ancak sonuç alamadığını belirterek kamu kurumlarından kendisine yol gösteren olmadığını söylerken “Bir kere bile telefonum çalmadı, hep biz gittik” dedi.
‘EMİR’İN SÜNNETİNİ YAPTIRMIŞ MIYDINIZ?’ DİYE ARADILAR
Hatta bazı kamu kurumlarının halen aileyi “Emir nasıl? Bir ihtiyacı var mı? Kimde kalıyor?” diye sormak için aradığını anlatan Kısa, “Geçen hafta ‘Toplu sünnet yapıyoruz, Emir’in sünnetini yaptırmış mıydınız?’ diye aradılar, düşünebiliyor musunuz?” diye konuştu.
Nilüfer Apartmanı davasında müteahhit Murat Fuatoğlu ve Yapı Denetim Uzmanı Mehmet Haşim Eraslan Aralık 2024’te cezaevinden tahliye edildi. Böylece davada tutuklu sanık kalmadı.
‘BİR KEMİK BULSAK ONA BİLE RAZIYDIK, HİÇBİR ŞEY ÇIKMADI’
deprem olduğunda henüz altı aylık olan Umay Kısaçam Antakya’daki Rönesans Rezidans’ta annesi Kadriye Pınar ve babası ile birlikte enkaz altında kaldı. Onun da annesinin de cenazesi halen bulunamadı.
Teyzesi Ayşe Ambarcıoğlu, yetkililerin enkazdaki patlama ve yangın nedeniyle cenazelerin bulunamadığını söylediklerini aktardı: “Zaten doğru düzgün arama da yapılmadı, hemen enkazın kaldırılması için çok ciddi çaba sarf ettiler, bizim de gücümüz yetmedi.”
Cenazelerin bulunacağına dair ümitsizliğini şu sözlerle dile getirdi: “Üzerinden zaten iki yıl geçti. Bu saatten sonra getirecekler, bir kemik parçasını elimize tutuşturup, ‘Bu sizin kardeşiniz’ mi diyecekler?”
İki yaşındaki Sercan Hasan Koşar da Rönesans Rezidans’ta anne ve babasıyla birlikte depreme yakalandı. Ailenin cenazelerine ulaşılamadı, sadece baba Serkan Koşar’ın sırtından bir parça bulunabildi. Altı yaşındaki ikizler İpek ve Duru Koyuncu, Antakya’daki İlke Apartmanı’ndaydı. Dayı Hüseyin Caner Yurdakul, yangın çıkan binayı sığınağına kadar aradıklarını söylüyor. Fakat kız kardeşi Ayşenur, eniştesi Semih ve yeğenlerini bulamadığını anlattı. “Bir kemik bulsak ona bile razıydık, hiçbir şey çıkmadı” dedi.
Beş yaşındaki Asel Kılıç da depremde aynı apartmandaydı. Dedesi Salahattin Kılıç son bir yılda oğlu Mustafa ve gelini Hasret ile ilgili iletişime geçenin olmadığını söyledi. Deprem zamanı 12 yaşında olan İrem Karaca’dan da hâlâ haber yok. Depremde annesini, kayınvalidesini, eşini ve üç çocuğunu yitiren baba Fatih Karaca, “Önceleri her ay polis arıyordu, ‘Kızınızla ilgili bir haber var mı’ diye. Şimdi o da kalmadı. Ne arayan var, ne de soran. ‘Halin nedir’ diyen de yok” diye konuştu.
KAÇ ÇOCUK KAYIP?
Depremden sonra kaç kişinin kayıp olduğuyla ilgili net bir veri yok. İçişleri Bakanlığı depremden üç ay sonra, 86’sı çocuk 297 kişi için kayıp müracaatı yapıldığını açıklamıştı. Bakan Ali Yerlikaya, Kasım 2024 itibarıyla 75 depremzedenin kayıp olduğunu duyurdu. Yerlikaya bunların 30’unun çocuk olduğunu söyledi.
Açıklamaya göre kayıpların 50’si Türk, 25’i yabancı. Yabancıların çoğunun Suriyeli olduğu tahmin ediliyor.
CHP Hatay milletvekili Nermin Yıldırım Kara ise ellerinde 140 kişilik bir liste olduğunu söylüyor. Bunların 38’i çocuk. Fakat BBC Türkçe’nin incelediği faklı kaynaklarda en az iki çocuğun daha adı geçiyor.
GAİPLİK BAŞVURUSUYLA NÜFUSTAN DÜŞÜRÜLENLER KAYIP OLARAK KABUL EDİLMİYOR
6 Şubat Deprem Kayıpları Platformu sözcüsü Sema Güleç’e göre bakanlık, gaiplik başvurusuyla nüfustan düşürülen kişileri kayıp olarak kabul etmiyor. Gaiplik uzun süre haber alınamayan kişilerin ailelerinin başvurusuyla ölü olarak kayda geçirilmeleri anlamına geliyor.6 Şubat Deprem Kayıpları Platformu’nun sözcüsü Sema Güleç, AFAD yetkilileriyle neredeyse her ay uzaktan görüşerek bilgi alışverişinde bulunduklarını anlatıyor. BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Güleç, AFAD’ın önce kayıpların yakınlarından alınan DNA örnekleriyle cenazeleri taradığını, ardından köylerde kimliklendirme yapılmadan gömülen cenazelerden de DNA örneği aldığını aktarıyor. Ayrıca kayıp kişilerin fotoğrafları emniyetteki yüz tanıma sistemi üzerinden depremde hayatını kaybedenlerle karşılaştırılıyor.
(ALINTI)
More Stories
CHP’li Sezgin Tanrıkulu’dan ‘deprem vergisi’ tepkisi… ‘Nereye harcandığını bilmiyoruz’
Ege Denizi’nde 4,1 büyüklüğünde 2 deprem
Adıyaman’da Bıçaklı Kavga: 2 Yaralı