Beyni güçlendiren altın üçlü açıklandı!

Beyni Güçlendiren Besinler: Nörobesinler ve Sinir Sistemi Sağlığı

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Başaran, sinir sistemi sağlığını destekleyen ve kognitif işlevlerin devamını sağlayan besin gruplarının ‘nörobesinler’ olarak adlandırıldığını belirtti.

Dr. Başaran, bilimsel olarak nörolojik sağlık üzerinde olumlu etkileri bulunan selenyum, çinko, Omega-3 yağ asitleri ve kafeinin başlıca nörobesinler arasında yer aldığını açıkladı. Bu besinlerin düzenli ve dengeli tüketiminin dikkat, hafıza ve işlem hızı gibi bilişsel süreçleri desteklediğini vurguladı.

Nörobesin eksikliklerinin yorgunluk, dikkat eksikliği, anksiyete, depresyon gibi zihinsel sorunlara sebep olabileceğini dile getiren Dr. Başaran, ayrıca bu öğelerin aşırı alımının da risk oluşturabileceğini belirtti. Dengeli beslenme ve uzman takibinin önemine dikkat çekti ve zihinsel sağlığın korunmasında beslenme alışkanlıklarının da göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti.

‘Selenyum Beyindeki Oksidatif Stresin Azaltılmasında Önemli Rol Oynar’

Selenyumun antioksidan savunma sisteminde görev alan ve vücudun bağışıklık sistemini güçlendiren glutatyon peroksidaz enziminin kofaktörü olduğunu vurgulayan Dr. Başaran, bu mineralin beyindeki oksidatif stresi azaltmada kritik bir rol oynadığını belirtti. Düşük seviyede selenyum alımının anksiyete, depresyon ve yorgunluk semptomları ile bilişsel bozulmalar arasında ilişki olduğunu açıkladı.

Çinkonun beyin sağlığı için önemli olduğunu belirten Dr. Başaran, bu mineralin özellikle beyindeki hipokampus bölgesinde yoğun olarak bulunduğunu ve öğrenme-hafıza süreçlerinde rol oynadığını ifade etti. Düşük çinko düzeylerinin dikkat eksikliği, depresyon, Alzheimer hastalığı ve nörodejeneratif bozukluklar için risk faktörü olabileceğini söyledi.

‘Kafein Dikkat Düzeyi ve Uyanıklığı Artırır’

Kafeinin dikkat düzeyini ve uyanıklığı artırdığını belirten Dr. Başaran, bu maddenin adenozin reseptörlerine karşı etkili olarak çalıştığını açıkladı. Kafeinin aerobik ve anaerobik performansı artırdığı, zihinsel yorgunluğu azalttığı, kısa süreli hafıza, dikkat ve işlem hızını geliştirdiği bilimsel çalışmalarla desteklendiğini belirtti.

Omega-3 yağ asitlerinin özellikle DHA ve EPA’nın en güçlü nörobesinler olduğunu söyleyen Dr. Başaran, bu yağ asitlerinin yağlı balıklar, iç ceviz, yağlı tohumlar ve omega-3 ile zenginleştirilmiş yumurtalar gibi besinlerde bulunduğunu ifade etti. Bu nörobesinlerin eksikliği ya da aşırı tüketiminin ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirterek, dengeli alımı ve hekim kontrolünün önemini vurguladı.

Related Posts

Bilim insanları kalpte bir ‘Aç/Kapat’ düğmesi keşfetti… Ama ne işe yarıyor?

UT Arlington’daki bilim insanları, kolesterol dengesini bozan iltihabı engelleyen yeni bir enzim mekanizması keşfetti. Bu “aç/kapat” etkisi, kalp krizi ve diyabet riskini azaltabilir.

Bilimsel araştırmalara göre bu aromatik bitki 30 dakikadan kısa sürede uykuya dalmanızı sağlıyor!

Uykusuzlukla mücadele ediyorsanız çözüm ilaçlarda değil, fincanınızda olabilir. Bilim insanlarına göre, yaygın olarak bilinen bu aromatik bitki sadece sakinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda uykuya geçiş süresini de ciddi oranda kısaltıyor.

Keneler bu kan grubuna bayılıyor! Uzmanlar uyardı: ‘Görmezden gelmeyin’

Yaz ayları, doğayla iç içe olmanın keyfini çıkarırken bir yandan da bazı tehlikeleri beraberinde getiriyor. Bu tehlikelerin başında, son yıllarda vakaları hızla artan keneler geliyor. Bir ısırığı ölümle sonuçlanabilen bu küçük canlılar, bir kan grubuna daha fazla yakınlaşıyormuş. İşte uzmanların araştırma sonuçlarını derledik.

Bir milyonda bir görülüyor: 21 yaşındaki genç bu hastalığı yendi

Kazakistan’da akut lösemi tanısıyla İstanbul’a gelen 21 yaşındaki Azamat Iltyzyr, yapılan tetkikler sonucu 1 milyonda 1 görülen nadir bir lenfoma türüne sahip olduğunu öğrendi. Uygulanan tedavi ve öz kardeşinden yapılan kök hücre nakli sayesinde sağlığına kavuşan genç hasta, bugün spor yapıyor, çalışıyor ve hayatına kaldığı yerden devam ediyor.

Pek çok riski beraberinde getiriyor! Kurban eti nasıl tüketilmeli?

Kurban Bayramı’nda artan kırmızı et tüketimi sindirim problemlerinden kalp sağlığına kadar pek çok riski beraberinde getiriyor. Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, sıcak havalarda etin doğru şekilde saklanması ve pişirilmesi gerektiğini vurgularken, özellikle kronik rahatsızlığı olan bireyleri her öğünde et tüketmemeleri konusunda uyarıyor.

Türkiye’de her 25 kişiden biri fenilketonüri taşıyıcısı!

Türkiye’de her 25 kişiden biri fenilketonüri taşıyıcısı!