Avrupa ile Rusya arasında gelecek yıllarda çıkabilecek olası bir savaşa karşı hazırlıklara başlayan Almanya, asker sayısını arttırabilmek için de kapsamlı değişikliklere gidiyor.
Başbakan Friedrich Merz liderliğindeki koalisyon hükümetinin “Askerlik Hizmetinin Modernizasyonu” adlı yasa tasarısı, bu hafta meclis genel kurulunda tartışılmaya başlandı.
Yeni model, Alman ordusu Bundeswehr’in asker sayısını öncelikli olarak gönüllülük esasına göre artırmayı hedefliyor.
Bununla birlikte artık askerlik çağına gelmiş tüm genç erkeklerin kendilerine gönderilecek soru formlarını doldurmaları, askerliğe elverişli olup olmadıklarını beyan etmeleri gerekecek.
İlk aşamada her yıl yaklaşık 20 bin yeni askeri personel almayı planlayan Alman Savunma Bakanlığı, gönüllülük esasıyla hedeflediği sayıya ulaşamaması durumunda, zorunlu askerliğe kapı aralayacak farklı modelleri devreye sokabilmek istiyor.
Şu anda üzerinde tartışılan ancak henüz uzlaşma sağlanamayan Danimarka modeli, askerliğe elverişli olanlar arasında kura yoluyla belirlenecek gençlerin zorunlu askerlik için orduya çağrılmasını öngörüyor.
Almanya için dönüm noktası
Her iki dünya savaşını da başlatan Almanya’da, özellikle Nazi geçmişi nedeniyle yıllarca orduya güvensizlik ve mesafeli tutum hakim oldu.
Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte zorunlu askerliği askıya alan Almanya, 2011 yılında savunma harcamalarını ve silah alımlarını da büyük oranda düşürmüş, askeri personal sayısını azaltmıştı.
Ancak Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı Almanya için güvenlik ve savunma politikalarında “Zeitwende” yani “yeni bir milat” olarak adlandırılan köklü değişim sürecini beraberinde getirdi.
Yeni silah alımları için 100 milyar euronun üzerinde kaynak ayıran, savunma bütçesini rekor oranda artıran Almanya, artık zorunlu askerliği de tartışmaya başladı.
Avrupa’nın güvenliğinin sağlanmasında Almanya’nın liderlik rolü üstleneceğini söyleyen ülkesini “Kriegtüchtig” yani savaşmaya hazır hale getirme sözü verirken, Alman ordusunu da Avrupa’nın en güçlü konvansiyonel ordusu haline getirmeyi hedefledikleri açıkladı.
Almanya, NATO’ya ordusunu güçlendirme taahhüdünde de bulundu.
Bu taahhüt uyarınca halen 183 bin olan asker sayısının, 2035 yılına kadar en az 260 bine, yedek asker sayısının da 49 binden 200 bine çıkarılması gerekiyor.
Almanya’da askere alımlarda yeni model
Sosyal Demokrat Savunma Bakanı Boris Pistorius tarafından hazırlanan yeni yasa tasarısı, askere alımlarda İsveç’teki uygulamaları esas alan, karma bir modele geçişi öngörüyor.
Almanya’da artık 18 yaşına gelmiş tüm erkekler için askerlik yoklaması niteliğinde bir beyan ve kayıt yükümlülüğü zorunlu hale gelecek.
“Hazırlık Beyanı” olarak nitelendirilen bu formlar internet üzerinden doldurulacak.
Burada gençlere kişisel bilgileri, boyları, kiloları, eğitim durumları, yetkinlikleri ve gönüllü olarak askerlik yapmak isteyip istemedikleri sorulacak. Askerlik yapmak isteyenler, değerlendirme testine ve sağlık muayenesine tabi tutulacak.
Erkekler için bu formları doldurmak zorunlu olacak. Kadınlar ise bu formu askerlik yapmak istedikleri takdirde dolduracak.
1 Ocak 2026’da yürürlüğe girmesi hedeflenen reformla Alman ordusu, kaç kişinin askerliğe uygun olduğu, ihtiyaç duyduğu alanlarda niteliklere sahip adayların kimler olduğuyla ilgili olarak gerekli bilgileri toplamış olacak.
Bu uygulamayla, acil ihtiyaç durumunda ya da zorunlu askerliğin yeniden devreye alınması halinde, ordunun başvurulabileceği güvenilir bir veri tabanı de elde edilmiş olacak.
Reform ayrıca Alman ordusunun gençler için daha cazip hale getirilmesini hedefliyor ve bu kapsamda birçok yeni alternatif getiriliyor.
Gönüllü olarak askerlik için başvuran gençler ne kadar süre askerlik yapmak istediklerini kendileri belirleyebilecek.
Bütçe artışıyla askerlerin çok daha iyi gelir elde etmeleri sağlanacak, ücretsiz olarak ehliyet alabilecekler. Gençlere cazip eğitim ve kariyer olanakları da sunulacak, profesyonel asker olmalarına imkan sağlanacak.
Gönüllüler yeterli olmazsa ne olacak ?
Meclise sunulan yasa tasarısı, gönüllü başvurularda yeterli sayıya ulaşılamaması ya da acil ihtiyaç baş göstermesi halinde, zorunlu askerliğin devreye sokulmasına da kapı aralıyor.
Meclise sunulan tasarıda hükümetin gerekli görüldüğü takdirde askerliğe çağırma emri verebileceği belirtiliyor.
Ancak tasarıda, zorunlu askerliğin temel haklarla ilintili olduğu, bu nedenle yürütmenin tek başına bu kararı veremeyeceği, kararın uygulanması için Federal Meclis’in onayı gerekeceği belirtiliyor.
Dolaysıyla tasarıya göre gelecekte zorunlu askerliğin devreye girmesi için hükümetin alacağı karar, yine mecliste oylamaya sunulacak.
Meclise ne zaman gelecek?
Tasarı bu haliyle, Ağustos ayında Bakanlar Kurulu’nda kabul edilmişti.
Ancak Başbakan Merz’in partisi Hristiyan Demokratlar, ordunun ihtiyaç duyduğu asker sayısının gönüllülük yoluyla karşılanamayabileceğini, bu duruma karşı şimdiden hazırlık yapılması gerektiğini söylüyor, zorunlu askerliğe geçiş modelinin de tasarıya dahil edilmesini istiyorlar.
Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin önerdiği Danimarka modeli, gönüllü olarak başvuranların sayısının yetersiz kalması halinde ya da kriz durumunda, ihtiyaç duyulan sayıda askerin kura yoluyla zorunlu olarak askere alınmasını öngörüyor.
Hafta başında, CDU/CSU ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasında yürütülen müzakerelerde bu modelin tasarıya dahil edilmesi konusunda uzlaşma sağlandığı ve bunun Salı günü düzenlenecek basın toplantısıyla kamuoyuna açıklanacağı duyurulmuştu.
Ancak SPD milletvekilleri arasında bu öneriye itirazlar yükselince, Savunma Bakanı Pistorius’un son andaki müdahalesi ile bu modelin tasarıya eklenmesinden vazgeçildi.
Bu gelişme koalisyon ortakları arasında gerilme yol açarken, Hristiyan Demokratların önde gelen bazı isimleri, Savunma Bakanı Pistorius’u sağlanan uzlaşmayı “sabote etmekle” suçladılar.
Yaklaşık 100 sayfalık yasa tasarısı, daha ayrıntılı görüşmeler için Savunma Komisyonu’na havale edildi. Komisyonda görüşmeleri tamamlandıktan sonra tasarı yeniden meclis gündemine alınarak milletvekillerinin onayına sunulacak.
Eşitlik ilkesine ayrı mı?
Hristiyan Demokratların gündeme getirdiği “Danimarka modeli” hukukçuları da bölmüş durumda. Bazı hukukçular, kura yoluyla askere almanın, anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu vurguluyorlar, bu sorumluluğun tüm erkekler tarafından eşit şekilde üstlenilmesi gerektiğini savunuyorlar.
Hristiyan Demokratların görüşüne başvurduğu Anayasa Mahkemesi eski hakimi Udo di Fabio ise kura esnasında herkesin seçilme ihtimalinin eşit olduğunu, bunun keyfi bir prosedürü yansıtmadığını, anayasanın eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmediğini dile getirdi.
Askerlik reformunun mecliste onaylanması halinde imzaya gönderileceği Cumhurbaşkanı Frank- Walter Steinmeier de bazı soru işaretleri olduğunu söyledi.
Son kamuoyu yoklamaları, zorunluğu askerliğe dönüşün, kamuoyunda yüzde 54’lük bir desteğe sahip olduğunu gösteriyor. Ancak zorunlu askerlik seçeneğine destek verenlerin büyük çoğunluğunu 60 yaşından büyükler oluşturuyor.
18-29 yaş grubundakilerin yüzde 63’ü ise, askerliğin yeniden zorunlu hale getirilmesine karşı olduğunu söylüyor.
‘Rusya’nın bir numaralı hedefi Almanya’
Alman güvenlik kurumları, Rusya’nın saldırabileceği değerlendirmesini yapıyor.
Bu hafta başında Federal Meclis’te milletvekillerine bilgi veren dış istihbarat teşkilatı BND’nin Başkanı Martin Jaeger, Rusya’nın NATO ile doğrudan çatışmaya girebileceği konusunda uyardı.
Jaeger, Rusya’nın nüfuz alanını batıya doğru genişletmeyi hedeflediğini söylerken, bunun için her an NATO ile sıcak bir çatışmaya girmekten çekinmeyeceğini savundu.
AB’nin en büyük ülkesi ve Ukrayna’nın en önemli destekçisi olması nedeniyle Almanya’nın Rusya’nın “bir numaralı hedefi” olduğunu da sözlerine ekledi.
Aynı oturumda konuşan iç istihbarat teşkilatı BfV’nin Başkanı Sinan Selen de Rusya’nın yakın bir zamanda İHA’larla Polonya’nın, savaş jetleri ile de Estonya hava sahasını ihlal ettiğine dikkat çekerek, “Rusya, Almanya, AB ve Batılı müttefiklere karşı siyasi emellerini saldırgan bir şekilde sürdürüyor” tespitini paylaştı.