– Yerleşim nedir?
İşgal edilen bölgelerde oluşturulan Yahudi kolonilerine “yerleşim” adı verilir. Dışarıdan nüfus transferi ve iskânı yoluyla, Filistin topraklarını işgalde kullanılan en önemli araç olan yerleşimler, 1948’den günümüze bütün İsrail hükümetleri tarafından teşvik edildi ve uygulamaya konuldu.
İlk yerleşimler, İsrail’in kurulmasından çok önce, 1920’lerde çoktan tesis edilmişti. 1967’de İsrail’in Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü işgalinden sonra, yerleşim politikalarına hız verildi. Kudüs ile El Halil arasındaki Kfar Etzion, işgalin akabinde kurulan ilk yerleşimdir. 1968’de de El Halil’de yerleşimciler kalıcı hale gelmiştir.
Batı Şeria’daki 132 illegal Yahudi yerleşiminde 500 bin, Doğu Kudüs’teki 12 yerleşimde de 250 bin kişi yaşamaktadır. Bunlara ek olarak, İsrail’in 1967’de işgal ettiği Suriye’ye ait Golan Tepeleri’ndeki illegal yerleşimlerde en az 20 bin İsrail vatandaşı Yahudi yaşamaya devam etmektedir.

Yerleşimciler, otomatik silah taşıma ve kullanma hakkına sahiptir. Yerleşimcilerin saldırgan ve ırkçı tabiatları nedeniyle, bu silahlar Filistinli siviller için ciddi bir tehlike oluşturmaktadır. İsrailli birçok aşırı sağcı siyasetçi de yerleşimlerde ikamet ettiğinden, buralar ayrıca polis ve askerler tarafından da korunmaktadır.
Yerleşimler, Dünya Siyonist Organizasyonu başta olmak üzere, uluslararası Yahudi kuruluşlarının, şirketlerin ve şahısların finansal desteğine sahiptir. İsrail hükümetlerinin hazırladığı planlar ve gösterdiği araziler üzerinde yeni yerleşimlerin kurulması, dünya çapında sürdürülen kapsamlı projelerin eseridir.
ABD ve diğer uluslararası aktörler, işgal edilen topraklardaki Yahudi yerleşimlerini “illegal” olarak değerlendirmektedir. Ancak fiili uygulamada İsrail hükümetlerine verilen siyasal destek sebebiyle, söz konusu şerhin bir karşılığı bulunmuyor. ABD, yerleşimler sebebiyle İsrail’e uygulanmaya çalışılan her yaptırımı BM’de veto ediyor.
Yahudi yerleşimleri, gelecekte kurulacak bir Filistin devletinin topraklarını fiilen yok ettiği için, barış sürecinin önündeki en büyük engeli oluşturmaktadır. Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te kurulan Yahudi kolonileri, şimdiden Filistin şehir ve kasabaları arasındaki irtibatı ve erişimi koparmış durumdadır.
İşgal, yerleşim kolonileri kanalıyla kalıcı hale getirilmeye çalışılmaktadır. Bu açıdan, İsrail’in söz konusu politikadan vazgeçmesi, aslında işgali de bitirmesi anlamına gelecektir. Şu anda böyle bir ihtimal ufukta görünmemektedir. Yerleşimci Yahudilerin oy potansiyeli de, İsrail iç siyasetinde konunun “dokunulmaz” hale gelmesinin sebeplerinden biridir.