Memur-Sen’den kamu görevlilerine “refah payı” talebi

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın: ”Maaşlar 1 kat arttı, fiyatlar 4 kat zamlandı”

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, ”Maaşlar 1 kat arttı, fiyatlar 4 kat zamlandı’ gerçeğinin ıskalanmamasını istiyoruz. 2024 yılında yaşanan senaryonun benzeri 2025 yılında da yaşanmasın. Kamu görevlileri yapay bir kanaatkarlıkla ekonomik sıkıntının içine itilmesin. Hakem Kurulu’nun görmek istemediği, iktidarın görmek isetemediği enflasyon gerçeği artık görülmeli ve Memur-Sen’in teklifi olan yüzde15 maaş artışı ve yüzde10 refah payı verilmelidir” dedi.

Memur-Sen Genel Merkezi’nde ”Gelirde Adalet İçin Refah Payı İstiyoruz”

Memur-Sen Genel Merkezi’nde ”Gelirde Adalet İçin Refah Payı İstiyoruz” başlığıyla basın toplantısı düzenlendi. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, özetle şunları söyledi:

  • 2024 yılının son enflasyon rakamı olan aralık ayı enflasyonu yüzde 1.03
  • Yıllık enflasyon yüzde 44.38
  • 6 aylık enflasyon yüzde 15.75
  • Enflasyon farkı ise yüzde 5.23 olarak gerçekleşti.

Hakem Kurulu’nun 2025 Ocak ayı için belirlediği yüzde 6 oranıyla birlikte kamu görevlisi ve emeklilerinin artış oranı yüzde 11.54 olarak gerçekleşti. Devletin alacakları için belirlediği Yeniden Değerleme Oranıyla 1 Ocak itibarıyla MTV, kamu tesisleri, vergi, harç ve cezalar yüzde 43,93 arttı. Bununla birlikte 1 yıllık süreçte kira artış oranı yüzde 58.51, doğal gaz yüzde 60, akaryakıt ve elektrik yüzde 40 artış gösterdi.

Raflardaki fiyatlarda durum çok daha vahim, 12 ayda; yumurta yüzde 115, pirinç yüzde 110, yağ yüzde 85, süt yüzde 70, et yüzde 60 artmış durumda. Maaşlarımız daha artmadan ve elimize geçmeden; marketlerde planlı bir şekilde fiyat artışlarının yapıldığını görüyoruz. Emekçi maaşını henüz almadan, raflardaki zamma maruz kaldı. 

”Fiyatlar yukarı yönlü giderken, maaşlar alım gücü olarak aşağı yönlü devam ediyor”

2023 yılının ağustos ayında yüzde 60 enflasyonun olduğu bir ortamda Hakem Kurulu’nun; ‘hayali düşüncelerle belirlediği’ artışların tek kaybedeni kamu görevlisi ve emeklileridir. Kayıplara göz yumarak, kulaklarımızı kapatarak ya da görmezden gelerek enflasyon sorununu çözemeyiz. Enflasyon hastalığını söküp atmamız gerekiyor. Buna sonuna kadar katılıyor ve destekliyoruz. Enflasyonu azaltmak için sabit gelirlileri baskılamak, harcamalarını kısıtlamak ya da giderlerini daha fazla artırmak tek çözüm yolu olmamalıdır. Alım gücümüzü azaltan, refah seviyemizi düşüren ve eşitsizliği artıran enflasyon mu? Yoksa yüksek enflasyon karşısında yapılan düşük artışlar mı? Bu ayrımı doğru şekilde yapmamız gerekiyor. Fiyatlar yukarı yönlü giderken, maaşlar alım gücü olarak aşağı yönlü devam ediyor. Kısaca belirtmek gerekirse mali olarak sürüklenmemiz devam ediyor.

2025 yılı için TCMB’nin enflasyon tahmini yüzde 21 olarak açıklandı. En iyi ihtimalle gerçekleşme oranı yüzde 30 oldu. Kamu görevlilerine, Hakem Kurulu’nun reva gördüğü zam ise yüzde 6 ve yüzde 5 olmak üzere yüzde 11. Bu da demek oluyor ki; yine enflasyon farkıyla maaşlarımız belirlenecek yani maaşlarımız yine enflasyona ezilecek. İstatistikler aldatıyor fakat gerçekler de canımızı acıtıyor.

Ülkemizin önemli bir kesimi emeği ve alın teri üzerinden gelir elde ederken, parası olanların faiz üzerinden, yatırım ve katkı yapmadan kazanç elde ettiği bir dönemdeyiz. Kompradorlara istediği fırsatı vermememiz gerekiyor. Piyasanın normalleşmesi için devletimizin sunduğu teşvik ve muafiyetleri fırsata çevirerek, ekonominin dar boğazını emekçinin küfesine yüklemeye çalışanlara dur demeliyiz. Sabit ücretliler için ortaya konulan gerekçenin aynısını, sermaye için de göz önünde bulundurulmasını bekliyoruz.

”’Maaşlar 1 kat arttı, fiyatlar 4 kat zamlandı’ gerçeğinin ıskalanmamasını istiyoruz”

‘Maaşlar 1 kat arttı, fiyatlar 4 kat zamlandı’ gerçeğinin ıskalanmamasını istiyoruz. 2024 yılında yaşanan senaryonun benzeri 2025 yılında da yaşanmasın. Kamu görevlileri yapay bir kanaatkarlıkla ekonomik sıkıntının içine itilmesin. Hakem Kurulu’nun görmek istemediği, iktidarın görmek istemediği enflasyon gerçeği artık görülmeli ve Memur-Sen’in teklifi olan yüzde 15 maaş artışı ve yüzde10 refah payı verilmelidir.

  1. ‘Enflasyon artarken, maaşlarımızı adil ve makul seviyede artırmak’ gerekiyorken, ‘Enflasyonu azaltmak için maaşları baskılayalım’ anlayışında ısrarcı olunmasına anlam veremiyoruz.
  2. Maaş artışları kadar sorunlu bir alanda; gelirlerimizi eriten, maaş artışlarımızı birkaç ay içinde cebimize girmeden geri çeken gelir vergisi adaletsizliğidir.
  3. Yıllar içerisinde Gelir Vergisi Matrahlarının adil ve makul seviyede güncellenmemesinin mağduriyetini çalışanlarımız yükleniyor.

Kuantum bilgisayarlar tüm şifreleri kırabilir mi? – Prof. Zafer Gedik anlatıyor

Related Posts

Otomotiv devi üretimi durduruyor: En popüler modellerden biriydi

Japon otomobil üreticisi Suzuki Motor, Çin’in nadir toprak metalleri ihracatına getirdiği kısıtlamalar nedeniyle Japonya’da üretilen popüler Swift modelinin üretimine ara verdi. Nikkei’nin haberine göre, üretim 26 Mayıs’tan bu yana durdurulmuş …

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, Azerbaycanlı mevkidaşı ile görüştü

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından düzenlenen 113. Uluslararası Çalışma Konferansı’na katılmak üzere gittiği Cenevre’de temaslarını sürdürdü. BM BİNASINDA KRİTİK GÖRÜŞME Ziyareti kapsamında …

Borsa İstanbul’dan dört hisseye kredili işlem yasağı

Borsa İstanbul, SPK kararıyla Burçelik, İhlas Haber Ajansı, Uşak Seramik ve Yeşil Yapı hisselerine 3 Temmuz 2025’e kadar kredili işlem yasağı getirdi. Yasak, Volatilite Bazlı Tedbir Sistemi (VBTS) kapsamında uygulanacak.

İktidar buğdayda düşük rakamı sessiz sedasız ‘basın açıklaması’ ile duyurdu: Çiftçiye yine hüsran

İktidar, çiftçinin beklentisini karşılamayan buğday alım fiyatını sessiz sedasız, yazılı açıklamayla duyurdu. Alım fiyatı hem maliyetin altında kaldı hem de makarnalık ile ekmeklik buğday için aynı açıklandı. Önümüzdeki yıl verilecek destek ise bu yıl verilecekmiş gibi duyuruldu.

OECD, Türkiye için büyüme tahminini revize etti

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ticaret politikasındaki belirsizlikler nedeniyle küresel ekonomiye yönelik bu yıl ve 2026 için büyüme tahminini yüzde 2,9’a çekti. OECD, “Belirsizlikle mücadele, büyümeyi canlandırma” temasıyla, Ekonomik …

Tapu sahibi olmak isteyenlerin yöneldiği il! Ucuzluğu cazip hale getirdi

Son dönemde bu arayışın en cazip merkezlerinden biri ise Tekirdağ oldu! Marmara Bölgesi’nin bu şirin kenti, hem büyükşehirlere yakınlığı hem de oldukça uygun emlak fiyatlarıyla dikkat çekiyor. Konut ve arsa fiyatlarının tavan yaptığı metropollerde ev …